Genelİz Bırakanlar

Seyyid Kutub (1906-1966)

Müşrik Mısır yönetimince idam edilişinin seneyi devriyesinde Rahmetle anıyoruz ve Rabbimiz olan Allah’ tan şehadetinin kabulünü diliyoruz.

GÜNCELLEME: Bu yazı 01 Mart 2013 tarihinde sitemizde yayınlanmıştır

Abdullah Pamuk

Küfür sistemleri karşısında Müslümanca bir duruş sergilemesi, cahili toplumdan Kur’an toplumunu inşa etmek için nebevi örnekliğin önemine dikkat çekmesiyle öne çıkan bir dava adamı, bir mücahit, bir mütefekkirdir Seyyid Kutup.

Seyyid. Kutub’un mensubu bulunduğu İhvan-ı Müslümin Teşkilatı’nın ilerisinde bir düşünsel netliğe ve siyasal bilince/duruşa ulaşma süreci üç dönemde ele alınmaktadır. Bunlardan birincisi 1939’a kadarki dönemi… İkincisi, İslami düşünce ve kimliğinin netleşmeye başladığı 1949’a kadar olan dönemi. Üçüncüsü ise 1949 sonrası ki bu dönemde S.Kutub’un İslam anlayışı ve siyasi duruşu derinleşip netleşmiştir.

1965 yılı, “Yoldaki İşaretler”kitabının yayınlandığı, bu nedenle ikinci kez tutuklandığı ve şehadetine doğru ilerleyen gelişmelerin hızlandığı önemli bir tarihtir. Fizilal-il Kur’an (Kur’an’ın Gölgesinde) adlı tefsir kitabında klasik tefsirlerden farklı olarak İslam dini ile insanlığa bahşedilen bütüncül ve yaradılış gayesine uygun hayat nizamını ortaya koymaya çalışmıştır, S. Kutup.

Kur’an’ı anlama ve ulaştığı temel doğruları yaşama geçirmek cehdi ile ömrünün son dönemlerini tamamlayan S. Kutup, düşünsel ve siyasal duruşuyla öne çıkan bir dava adamı olarak kimi çevrelerce yanlış anlaşılmış, hatalı okumalara maruz kalmıştır. Düşünsel ve siyasal duruştaki netlik ile tekfirciliği bir birine karıştıran bu kişi ve guruplar ne yazıkki S. Kutup’u hatalı okumalarıyla bayraklaştırmışlardır.

Yaratılış gayesine uygun olarak hayatı boyunca doğru arayışını ısrarla sürdüren, bu çabasının sonuçlarıyla geniş bir kesimi etkileyen S. Kutup da her insan gibi doğruları ve yanlışlarıyla bir kuldur. Dolayısıyla ana çizgisi, yaşadığı ve tanıklık ettiği zamanın şartları unutulmadan onunda eleştirel bir değerlendirmeye tabi tutulması Müslümana yakışandır.

Daha Fazla

İlgili Makaleler

Bir Yorum

  1. Rabbim şehadetini kabul etsin.Gerçekten Kutup yolumuzu aydınlatan kandillerden biriydi.Onun yolu Rasullerin yoluydu, sevgi ve özlemle anıyoruz.
    SEYYİD KUTUB’UN BAZI SÖZLERİ
    1- Onlar Amerikancı İslam’ı istiyorlar. Onlar abdesti bozan şeylere fetva veren, ama Müslümanların siyasi, iktisadi ve ictimai durumlarına fetva vermeyen İslam’ı istiyorlar.

    2- Hayata hükmetmeyen İslam, İslam değildir. Onu hayatına geçirmeyen Müslüman, Müslüman değildir…!

    3- Bu yol zor bir yol; güller ve çiçeklerle döşeli bir yol değil… Dikenlerle bezeli kanlarla süslenmiş bir yol…

    4- Ümmet elbet bir gün doğacak; hiç bir doğum da acısız olmaz.

    5- Üzerine ‘La İlahe İllallah’ bayrağı dikilmeyen hiçbir toprak parçası Allah adına kurtarılmış değildir.

    6- Ya dünyayı kuşatacak zafer ! Ya da ALLAH’a sunulacak şehadet..

    7- Acaba Müslümanlar nasıl zevkle yiyip içiyorlar, nasıl rahat uyuyorlar? Din kardeşleri en aşağılık, en rezil insanların ellerinde en kötü işkenceleri görürken, çeşit çeşit zillete layık görülürken?

    8- Batılılardan nefret ediyorum, Amerika’dan nefret ediyorum; ama daha çok Amerika’nın vicdanına sığınan Müslümanlardan nefret ediyorum.

    9- Allah’a giden yolun sorumluluğunu bilen yolcular geri dönmez ve umutsuzluğa kapılmazlar.

    10- Allah yolunda yaptığım bir iş için asla özür dilemem.

    11- Konuşmak, sürekli konuşmak… Sonra kalkıp bir şey yapmamak… Çoğu zaman içine düştüğümüz abes durumlardan biridir bu…

    12- Kalem sahibi kimseler, birçok işleri yapabilirler ancak; fikirlerin yaşaması pahasına kendilerini feda etmek şartıyla.

    13- Ya bütünüyle izzet, şeref ve özgürlük olan yüce Allah’a kulluk.. Ya da tamamıyla zillet ve mahkumiyet olan Allah’ın kullarına kulluk.. Dileyen dilediğini seçsin!

    14- Özgürlüğün yumruğu, zulüm karşısında kanayabilir. Fakat öldürücü darbeler daima onundur. Özgürlüğün hiç şüphesiz bir karşılığı vardır. Esaretin “esaret” olabilmek için kurbanlar verdiği gibi, özgürlük de özgürlük olabilmek için kurbanlar vermesin mi?

    15- Namazda Allah’ın birliğine şehadet eden parmağım, bir tağutun hükmünü asla onaylamayacaktır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir