GenelMektuplara Cevap

İslam’ı tebliğ metodu nasıl olmalıdır?

Günümüzde çeşit­li çevreler, İslam’ı tebliğ etmede radikal metod, ılımlı metod, hoş­görülü metod gibi çeşitli yollar önermektedirler. İslam’ı tebliğ metodu nasıl olmalıdır?

Cevap: “Bizden İslam’ı yaşa­mamızı isteyen Allah, ona nasıl ulaşacağımızı da göstermiştir”. Al­lah’ın gösterdiği yolun dışında hiçbir yol insanı İslam’a götürmez. Onun için İslam’a kavuşmak isteyen, ken­di heva ve hevesine dayalı metotlarla değil, Allah’ın gösterdiği yol­dan gitmek zorundadır. Davası İs­lam olanın, yolunun da İslam olma­sı şarttır. Ve bu konuda rehber ve önder Resulullah (sav)’dir. Sorunu­zun cevabını vermeden böyle bir girişi şunun için yaptık, biliyorsunuz ki tebliğden maksat, insanların İslam’a davet edilmesi ve İslam’ın haya­ta hakim kılınmasıdır. Bu davetin nasıl yapılacağına gelince, bunun ana ilkeleri Kur’an tarafından ortaya konmuştur. Resulullah da bu ilkeleri pratiğe geçirmiştir. Kuşkusuz teb­liğde ölçümüz Allah’ın kitabı önde­rimiz de o kitabı kendisine ahlak edinen Resulullah (sav)’dir. Tebliğde, İslami esaslara tam bir bağlılıkla uymak, asla ödün vermemek, küfürle hiçbir şart ve zeminde uzlaşmaya yanaşmamak, konuştuğunda muhakkak doğruyu söylemek şayet doğruyu söyleye­cek güç ve imkan yoksa susmayı tercih etmek, müslümanın kesinlikle uymak zorunda olduğu temel ilke­lerdir.

Ayrıca, muhatabımıza kabul ettirmek ve hoş görünmek için İslam’ı değiştirerek sunmaya kalkışmak, İslam’ı olduğundan değişik göster­mek, insanları aldatmaktan başka bir şey değildir. Müslüman, gerek sözleri ile gerek davranışları ile asla kimseyi aldatma hakkına sahip de­ğildir. Çağrı İslam’ın kendisine olma­lı, insanlar neyi kabul ettiklerini, neyi reddettiklerini açıkça bilmelidir­ler. İslam’ı değiştirerek veya bir kıs­mını kamuflaj yaparak insanlara su­nanların, İslam’ın doğru olduğundan kuşkuları var demektir.

Özellikle, dürüst, emin ve güvenilir olmak, hem müslümanın hem de İslami tebliğin olmazsa ol­maz şartlarındandır. Davamızı kaba kuvvet ve zor kullanarak kabul ettir­meye çalışmaktan, başkasının malına ve canına zarar verecek davranışlarda bulunmaktan kesin­likle kaçınmak zorundayız.

Yukarıda belirtmeye çalıştı­ğımız -daha birçok ilke ilave edilebi­lir- ana ilkelere bağlı kalmak şartı ile çeşitli tali yöntemler geliştirilebilir. İslam bize sabit ve standart tek boyutlu bir tebliğ yöntemi şart koşmamaktadır. İçinde bulunduğumuz şartlara göre çeşitli tali yöntemlere başvurabiliriz. Ancak ne tür bir yöntem tercih edersek edelim, tercihimiz de tevhi­di çizgiyi, Kur’anî esasları ve İslami ilkeleri korumak zorundayız. Bu konuda verilecek en küçük bir ödün, Hakk’a batılı karıştırmak olur.

Tebliğde yöntem konusun­da önemli ve bizi bağlayıcı olan yönü kısaca izah etmeye çalıştık. Sizin de sorunuzda belirttiğiniz gibi radikal yöntem, ılımlı yöntem, hoş­görülü yöntem gibi çeşitli yöntem­leri benimseyenler ve bu yöntem­leri İslam’dan sayanlar, İslam’ın or­taya koyduğu tevhidi ve nebevi yöntemi esas almadıkça heva ve heveslerine uymaktan başka bir şey yapmış olmayacaklardır. Kısmen İslam’a yer veren bir yöntem, tama­men İslam olmadıkça, islami yön­tem sayılamaz. Saydığınız bu me­totlarda, kısmen İslam’a yer veril­mekle birlikte, bir bütün olarak İsla­mi metod oldukları kanaatinde de­ğiliz. Unutulmamalıdır ki en büyük başarı Rabbani yoldan ayrılmadan yürümektir. Bu yoldan sapmanın karşılığında bütün dünyaya hakim olunsa dahi, bu en büyük başarı­sızlıktır.

Faydacı bir anlayışla, bir takım başarılar elde etmek uğruna, Rabbani metottan taviz verenlerin, ismi ne olursa olsun, benimsedikle­ri metodun İslam’a göre bir geçerliliği yoktur.

Bu konuda Ahmet Önkal’ın Resulullah’ın İslam’a Davet Metodu isimli kitabını okumanızı tavsiye ederiz.

Daha Fazla

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi Çekebilir

Kapalı