GenelOkuyucu Yazıları

Tevhidi Kur’an Meali mi ?! ( Bir eleştiri)

Ali Göçmez-İktibas Çizgisi Aralık Sayısı

Kur’an okurken yıllar içinde meallerde gözüme takılan yanlış çevirilerle ilgili bir yazı yazmış ama yayınlamamıştım. İyide etmişim.BU İŞİN CILKI ÇIKTI ARTIK.Size örnekler vererek ne demek istediğimi anlatayım.

Elimde ismail dinçer (İzmir .2016.1.baskı)in meali var.Adı ‘Tevhidi kur’an meali”.Daha önsözü okuduğumda gözüme takılan Tasavvufi bakış açısı  beni bu yazıyı kaleme almaya sevketti.

Örnek 1 : KAİNAT, ALLAHIN NURUNDANMI YARATILDI?

Kainatın nasıl ve neden yaratıldığını biz ,onu yaratan Allahın verdiği bilgiden biliyoruz.Bu konuda ve her konuda bilgi kaynağımız Allahın kitabı kur’andır.

Bu gerçeği göz öğnünde tutmadan ne islam anlaşılır,nede müslüman olunur.

Meal yazarı ,kitabın önsözünde böyle diyor.Yazara bakılırsa kainatın hammaddesi nurdur.Bu iddianın kitabi bir aslı temeli yoktur.

“Tüm kainat ,o (Allah) ın nurundan varolmuştur.(1)

Bu,Kur’anın yaratılış inancına aykırı ve vahdeti vücud diye ifade edilen itikadın ta kendisidir.Halbuki kur’an :kainatı ,Allahın ol diyerek ,yok tan yarattığını söyler.

“Bir şeyi (yapmayı) dilediği zaman ,Onun emri o na OL demektir.Oda hemen olur “(36/82)Demekki kainat yani tüm evren ,TÜM KAİNAT ALLAHIN NURUNDAN YARATILMAMIŞTIR.Bu eski hind dinlerindeki “südur inancı” nı isbat etmek için verdiği “insan vücudunda var olan hücre (örnek 3 ) örneği,tamda VAHDET İ VÜCUD inancını yansıtmaktadır.

* örnek 2 : KUR’AN GÖKTEN İNDİRİLMEDİ Mİ ?.

Meal yazarının iddialarını okumaya devam edelim.

” Bu kitap (kur’an) hz. muhammede GÖKTEN İNDİRİLMİŞ DEĞİLDİR..”(s.5) diyen yazar ;

” Kulumuza (Muhammed ) İNDİRDİĞİMİZ (Vahy) DEN ŞÜPHEDE İSENİZ..”(2/23)

“KUR’ANI SENİN KALBİNE ALLAHIN İZNİ İLE İNDİREN O’ (CEBRAİL ) DİR.”(2/97)

“elif.Lam.Mim.Ra.İŞTE BU KİTABIN AYETLERİDİR. RABBİNDEN  SANA İNDİRİLEN GERÇEKTİR…..”(13/1)

“KUR’ANI SANA İNDİREN BİZİZ.”(76/23)

“BÖYLECE ONU ARAPÇA BİR KUR’AN OLARAK İNDİRDİK “(20/113) diyen ayetleri görmezden geliyor.Tüm bu ayetler muhkem yani manası açık ayetlerdir.Hiç bir kapalılık yoktur.

HÜLASA: KUR’AN İNDİRİLMİŞTİR.İnen yer dünya olduğuna göre ,dünyanın yukarısındada gök olduğuna göre demekki  KUR’AN GÖKTEN İNDİRİLMİŞTİR.Bunu kureyşten bazılarının peygamberden istediği “GÖĞE (ALLAH KATINA) YÜKSELMELİSİN. ORADAN (ALLAH KATINDAN ) BİZE OKUYACAĞIMIZ BİR KİTAP İNDİRMEDİKÇE ORAYA (Alllah ın yanına ) YÜKSELDİĞİNEDE İNANMAYIZ”(17/93) sözündede görüyoruz.o halde “kur’an indirilmemiştir.”sözü batıl yani içi boş bir sözdür.Bu iddia çürük olduğuna göre hemen devamındaki ifadelerde haliyle çürük tür.

Yazar,” kur’an gök (Allah) ten indirilmemiştir ” dediği zaman ,öyleyse nerden geldi sorusu geleceği için cevabınıda şöyle veriyor.

” Hz muhammed kainat kitabının enfüsi aleminden okuduklarını bize aktarmıştır.Mushafı şerif dediğimiz kitap Allahın ulvi kelimelerinin  hz muhammedin gönlünden bize aktarılmasıdır.ALLAH TÜM KAİNATI KULUNA BİR KİTAP OLARAK SUNMUŞTUR . İNDİRİLMİŞ yada uydurulmuş DEĞİLDİR.(örnek 2 ye bak ). Tüm varlıktan satır satır YAZILI LEVHALAR HALİNDE SUNULMUŞTUR.  (a.g.e. 5).Bu satırlar hiçte müslümanca bir bakış açısı değildir.

“Peygamberimize kitap indirilmedi. O,okuduğu kainat kitabından, içine (enfüsi alemine) doğan şeyleri ulvi kelimeler şeklinde aktarmıştır “ne demek?.

Kur’anda peygamberimizin cebraille karşılaşmalarını ve ona vahy getirmesini anlatan ayetler bize ne anlatıyor o zaman? (3).Ayrıca kur’an  levha lar halinde gelmemiş ,lafız(söz) olarak gönderilmiştir.O PEYGAMBERİN KALBİ (AKIL)NE İNDİRİLMİŞ ,PEYGAMBER ONU YAZDIRMIŞTIR.Meal yazarı bu gerçeği bilmediği içinmi bu iddialarda bulunmaktadır bilmiyorum.

Yine bir başka sakat görüş te ,yazarın “Nebe s/33.ayetteki GÖĞÜSLERİ TOMURCUKLANMIŞ YAŞIT KIZLAR ” İfadesinden CİNSEL İLİŞKİ ÇIKARABİLDİĞİDİR.Bu kelimeyi günümüzde tıp adamlarının dilinden de duyuyor işitiyoruz tv lerde ,Kanserle ilgili olarak.Kur’anda cinsel mevzular,bu konudaki sınırlar,yasaklar ve sair anlatılmaktadır.LAKİN BU ASLA C. RUMİNİN MESNEVİSİNDEKİ GİBİ PORNOGRAFİK TABİRLERLE ANLATILMAZ. NEZİH ve PAK BİR ANLATIM VARDIR KUR’ANDA. Mesnevideki ahlaksız anlatımlara ses çıkarmayıp,Kur’andaki bazı “ten-sel ifade “lere kafayı takmak doğru bir yaklaşımmıdır?.

* örnek 3:” ÜMMÜL KİTAP” ,KAİNAT MIDIR?.

Yazarın indi ve temelsiz iddialarından bir taneside kur’andada geçen “ÜMMÜ L KİTAP” ın Kainat olduğudur.

” Hz.Muhammede ve TÜM İNSANLARA “OKU”DENEN KİTAP KAİNAT KİTABIDIR…O KAİNAT KİTABINI OKUDU ve OKUDUKLARINI BİZE AKTARDI….ÜMMÜL KİTAB OLAN KAİNAT KİTABI nın enfüsi aleminden okuyup aktardığı ulvi bilgilerdir… (a.g.e.6)….

Yazar ,peygamberimize indirilen kitabın kainat kitabı olduğunu hatta ÜMMÜL KİTAB (KİTAB IN ANA SI – ANA KİTAB)  IN DA KAİNAT OLDUĞUNU söylüyor.Bu söylem ,Kur’andaki hakikatlerle çelişmektedir.

“Bu kitab korunmuş levhalarda (LEVH İ MAHFUZ) bulunan şanlı bir kur’andır. (85/21,22)

“Bu sadece arınmış olanların dokunabileceği SAKLI BİR KİTABTA BULUNAN DEĞERLİ BİR KUR’AN DIR.Alemlerin rabbi tarafından indirilmiştir.(56/77-80).

“Şüphesiz o ,BİZİM KATIMIZDAKİ ANA KİTAB TADIR.YÜCE VE HİKMETLİDİR. ” (43/4).

Bütün bu ayetler,kur’anın ,muhammedin sözü olduğu,onu kendisinin uydurduğu ve Kendisine cinlerin musallat olduğunu ,bu sebeble söylediklerinin “ŞEYTAN SÖZÜ OLDUĞU ” Allahın kelamı olmadığına verilen cevaplardır.Bu ve diğer ayetlerde Allah; muhammede gönderdiği vahyin KENDİ KATINDA SAKLI ve KORUNMUŞ OLDUĞUNU ,ANA KİTAB IN YANINDA OLDUĞU BU SEBEBLEDE ŞEYTANIN ,VAHYE MÜDAHİL OLAMAYACAĞINI SÖYLÜYOR.

“Levhi mahfuz “,korunmuş sayfalar demektir.Ayetlerin yazılı olduğu ana kitab ,yani ÜMMÜ L KİTAB Allahın yanındaki kitabdır.Bu kitabın sayfalarıdır ‘levhi mahfuz”.Bunlar başkalarının (şeytanların ,cinlerin ) müdahelesine karşı korunmuş sayfalardır.  kureyşin iddialarına verilmiş bir cevab olarak okuyoruz . Bunları söyleyen Allah ,devamında :

“BU KUR’AN ALLAHTAN BAŞKASI TARAFINDAN UYDURULACABİLECEK BİR SÖZ DEĞİLDİR.O ALEMLERİN RABBİNDEN (GELEN BİR SÖZ) OLUP,ÖNCEKİ KİTAPLARI TASDİK EDEN ve TAFSİL EDEN (AÇIKLAYAN) DİR.ONDA HİÇ BİR ŞÜPHE (DUYULACAK İFADE) YOKTUR.” (10/37).diyerek konuya son noktayı koymaktadır.Yazar ın,tarihte kalmış akılsızların iddialarını tekrarlaması ilginçtir.

Yazar,şairin dediği gibi :

“Bir kitabullahı azamdır seraser -baştan sona,bütün- kainat.

Hangi harfi yoklasan ,manası hep çıkar Allah.” demiyor,Allahın kainattaki varlıklara HER AN VAHYETMESİ-emir-NDEN YOLA ÇIKARAK ,RASÜLÜLLAHIN KAİNAT KİTABINI OKUYUP VAHY OLARAK ANLATTIĞINI ,KUR’AN IN İNDİRİLMEDİĞİNİ SÖYLÜYOR.

* Örnek 4 : TÜM KAİNAT, TEK VARLIKTAN MI TAŞMIŞ ,YANSIMIŞ,ÇOĞALMIŞTIR ?

Bizim inancımız o ki kainat (var olan her şey )Allah tarafından yaratılmıştır. Kainatı ” yok tan yaratan” Allahtır.Bu sebeble Allah İle kainatın birlikteliği söz konusu edilemez.Buna rağmen tarihte ve günümüzde bazı felsefi ekoller SÜDUR NAZARİYESİ olarak bilinen bir iddayı ileri sürüyor ve KAİNATIN ALLAHTAN SADIR OLDUĞUNU ,ONUN YANSIMASI ,TECELLİSİ OLDUĞUNA İNANIYORLAR.

Bu inanca göre kainat yaratılmış olmayıp,bütün varlıklar bir(olan Allahtan) çıkmış,taşmış,yayılmıştır.Tıpkı güneşten çıkan ışığın yayılması veya denizin yüzeyine yansıması gibi…Bunun gibi ” kesret yani çokluk bir den taşmış ve yayılmıştır” deniliyor.Buradaki bir in Allah olduğunu hatırlayalım.Güneş örneğinden yola çıkarsak daha iyi anlaşılacağımızı düşünüyorum.Nasılki güneşin ışığı ondan bir parça ise ,güneşin içinde mevcud ise “TÜM VARLIKLARDA BİR ‘İN İÇİNDE MEVCUDDUR.” demenin bir başka ifadesi aşağıdaki satırlardır.Burada İnsan vücudu ve hücre benzetmesiyle VARLIKLARIN BİR LİĞİ VEYA BİR DEN SÜDUR ETMESİ anlatılmaktadır.

” Nasıl bir insan vücudunda sonsuz hücre (?) Var ve O sonsuz hücre tek vücudda birleşmişse İŞTE BU KAİNATTA SONSUZ GİBİ GÖRÜNEN VARLIK (LAR)  ,TEK VÜCUD (VARLIK OLAN ALLAH a.g) DAN AYRI DEĞİLDİR. (2/115).” (4 ).ONDA BİRLEŞMİŞTİR demek ,vahdet i vücud inancıdır.Burada (2/115) ayetini delil göstermek tamamen indi ve konuyla ilgisiz bir delil göstermedir.

Ayette (2/115) “Doğu da  batı da Allahındır.NEREYE DÖNERSENİZ ,ALLAHIN YÜZÜ (Vech) ORADADIR. Allah Kapsar ve bilir.”denilmektedir.(2) Bu kadar açık bir ifadeden vahdeti vücud veya südur nazariyesi çıkarmak ancak sihirbazlara özgü olabilir.

* Örnek 5 : HUZUR İÇİNDE OLAN HERKESE MÜSLÜMAN DENİLİRMİ?

Müslüman kelime anlaöı itibarıyla barışık ve huzur bulmuş insan anlamına geliyor isede ÖZEL BİR ANLAM yani BİR DİNİN ADI OLARAK :ALLAHA TESLİM OLMUŞ VE KALBEN MUTMAİN OLMUŞ ,ONUN BUYRUKLARINA TESLİM OLMUŞ KİŞİ DEMEKTİR.Bu sebeble “Allahtan başka ilah yoktur “(3 /6),Muhammed onun elçisidir.(48/29) demeyen bir kimseyi bizler müslüman olarak kabul etmiyoruz.

HALBUKİ YAZAR:

” ..Müslüman ,islam üzere olan yani barış ve huzur üzere olan demektir. DÜNYANIN NERESİNDE BİR İNSAN  BARIŞ VE HUZUR ÜZERE İSE İŞTE O MÜSLÜMANDIR..(a.g.e.8) diyerek ,sanki ” kelimei tevhidi”  söylemesede velwvki huzur içinde ise o kimse müslümandır diyor.BUGÜN DÜNYAYI TERÖRE BOĞAN KÜRESEL ÇETE DE YAPTIKLARINDAN HAZ ALIYOR,HUZUR İÇİNDE ..TARAFLARA ÖLÜMCÜL SİLAH LAR SATARAK ,SERVETİNE SERVET KATANLARDA KENDİLERİNCE KEYİF VE HUZUR İÇİNDELER.ONLARADA  MÜSLÜMAN MI DİYECEĞİZ?!……

SONUÇ :

İki tane çeviri aktararak size tevhidi kur’an mealiyle ilgili bir fikir vermek istiyorum.

” FATİHA-RAHİM SURESİ

1-Allah;tüm işaretleri ile her yerdedir.VARLIĞI ÖZÜNDEN VAREDENDİR.VARLIĞI NURUYLA SARANDIR.

2-Allah,Tüm varlığı vücudlandırandır. Tüm niteliklerin sahibidir.

3-TÜM VARLIĞI ÖZÜNDEN VAR EDENDİR.VARLIĞI NURUYLASARAN DIR.

4-Yaratma yasalarıyla her an varlığa sahip olandır.

5-yalnız senin kulunuz.Yalnız senden yardım buluruz.

6-Bize dosdoğru olan hakikatin yolunu gösterensin.

7-Lütuflarını arayan kimselerin yolunda olalım. Hiddetli hallerde olanlardan olmayalım ve delalette kalmayalım.” (Tevhidi kur’an meali.s.24)

Fatiha suresi :

(fatiha ,fetih yani açmak başlamak anlamındadır.Fatiha ise açılış,başlangıç anlamındadır.

1- hamd (övgü) alemler (gezegenler, kainat) in rabbi Allaha dır.

2- Rahman (acıyan,merhametli) ve rahim( müşfik,şefkatli) dir.

3-Din (ceza-hesap) gününün maliki (sahibi) dir.

4-YALNIZ SANA KULLUK EDİYOR. YALNIZCA SENDEN YARDIM İSTİYORUZ.

5-Bizi doğru yola ilet.

6- Kendilerine nimet verdiğin kimseler ( ki bunlar peygamberlerdir) in yoluna.

Kendilerine gazab ettiğin (öfke ) ve sapmış olanların yoluna değil.”(ali göçmez )

İki çeviriyide DİKKATLİCE OKUMANIZI ve İLK ÇEVİRİDEKİ ,” VARLIĞI (mevcud olan her şeyi-kainatı) ÖZ ÜNDEN VAR EDEN ” diye ifade ettiği “SÜDUR NAZARİYESİNİ ,” ALLAH DEDİKİ ,ONUN SÖZÜYMÜŞ GİBİ ” AKTARDIĞI NA ,HATTA 1 ve 3 .AYETE AYNI ANLAMI VERDİĞİ DİKATLERİNİZİ ÇEKMELİDİR.

Meal yazarı ,ilk ayeti (elhamdü lillahi rabbil alemin) ve 3.ayeti (maliki yevmiddin) aynı anlamı vererek çevirmiş ve ayetin aslında olmayan bir anlam yüklemiştir..ilk ayetin anlamıyla ,üçüncü ayetin anlamı birbirinden farklı dır.Hiç birinde de “VARLIĞI ÖZÜNDEN VAREDEN “anlamı yoktur.Bu görüş değil fatiha suresinde, Kuran’ın hiç bir yerinde yoktur.Kur’an da ki İslam itikadında ALLAH,KAİNATI KENDİ NEFSİNDEN DEĞİL,YOKTAN VAR ETMİŞTİR.Bu yaratılış nazariyesidir. südur nazariyesi değildir.Eski dinlerin felsefi görüşlerini,arapça bilmeyen müslümanlara “Kur’an söylüyor”muş gibi aktarmak iyi niyetli bir yaklaşımın ürünü olamaz.

Şimdide ihlas suresine bakalım.

“İHLAS SURESİ

Allahın tekliğini, Allahın samedliğini doğmuş olmamasını ve doğurmuş olmamasını TEKLİĞİNDE onun denginin olmadığını anlat”(112/1,2,3,4,5. a.g.eser.s.627)

Surede “TEKLİĞİNDE “(112/5) anlamı yoktur. Allah elbette tektir. Ama bu yanlızca ZATİ TEKLİK DEĞİLDİR. SIFATLARIYLADA BENZERSİZDİR. Halbuki ayette sadece:TEK OLUŞUNDA ONUN DENGİNİN OLMADIĞI vurgulanmaktadır.Burada amaç, VAR OLAN HER ŞEYİN ONUN (ALLAH)  ÖZÜNDEN  OLDUĞU ,BU SEBEBLE MEVCUD OLAN LARIN ASLINDA VAR- EDENDE MEVCUD OLDUĞUNU ANLATMAKMIDIR ?.

Ayrıca yazar daha 2.ci surenin ilk ayetleri ni : “ا لم .زالك الكتاب لا ريب فيه هري للمتقين.(2/1) “İŞTE BU KAİNAT BİR KİTAPTIR.ONUN İÇİNDEKİ HAKİKATLERDE ŞÜPHE YOKTUR.FENALARDAN SAKINIP HAKİKATLERİ ARAYANLAR İÇİN ,HAKİKATLERE YOL GÖSTERİCİDİR.”

(s.25) olarak çevirmesi de bir başka garabet örneğidir.Mealde hakim olan bakış açısı mealin önsözünde yazdığı gibidir.

“KUR’ANIN İNDİRİLMEDİĞİ, MUHAMMEDİN KAİNAT KİTABINI OKUYARAK ,ALLAHIN KAİNATTAKİ  VAHİYLERİNİ OKUYUP”  ANLATTIĞI- MUHAMMEDİN OKUDUKLARI ALLAHIN VAHYİDİR AMA ALLAH TÜM KAİNATTA HER AN VAHYEDER .ODA BUNLARI OKUYUP ANLATMIŞTIR. (önsöz.s.6)

Bu şekliylede TASAVVUFİ MEAL ler arasındaki yerini almıştır.

Fen fakültesinde okuduğunu bildiğimiz, arap dili ve edebiyatı okumamış,filolojik eğitimi olmayan birisinin, 20 yıl da nasıl böyle bir çalışmaya imza attığını ,YILLARDIR BEKLENEN BİR MEAL MİŞ GİBİ ANLATILAN çeviriyi hazırlarken kimlerden yardım aldığını veya hazırladığı meali arap dili bilen veya halihazırda fakültelerde öğretim üyeliği yapanlara tashih ettirmek için niye göndermediğini bilmiyoruz.

Dipnotlar :

(1):Tevhidi kur’an meali.İsmail dinçer.sade marbaacılık. İZMİR. 2016.1.Baskı.s.5

(2): ismail dinçer ,nisa/126 .ayetini “göklerde ve yerde olanlar Allahındır.Allah her şeyi kuşatandır .” de   (2/115) ayetiyle beraber vahdeti vücud çağrışımı yapan görüşlerine delil olarak getiriyor.Halbuki ilgili ayette (4/126)  ” KAİNATTAKİ HER ŞEYİN SAHİBİNİN ALLAH OLDUĞU ” ifade ediliyor.Bu ,KAİNATTAKİ HER ŞEYİN “TEK VÜCUD (VARLIK) OLAN ALLAHTA BİRLEŞTİĞİ “anlamına gelmez.Bu küfr dür.Allah ,kainatı “ol dedik .oldu “(36/82) böyle yarattık .derken ‘TÜM KAİNAT O (ALLAH) IN NURUNDAN YARATILDI “(ismail dinçer.Tevhidi kur’an meali.izmir.2016.s.5) demek ALAHI TEKZİB ETMEK DEĞİLMİDİR.? Allahı yalanlayanlara  müslüman denilebilirmi?.BU ŞİRK DEĞİLMİDİR ?.

(3): Allah , kur’anı ,cebrailin peygamberimize söz ,lafız olarak getirdiğini , anlatır.

“Batmakta olan yıldıza andolsunki (1).Arkadaşınız sapmadı ve azmadı(2).O,kendiliğinden konuşmamaktadır(3).Onun söyledikleri ,kendisine bildirilen vahy dir(4).Ona çetin ,kuvvetli ,güçlü olan (cebrail)öğretmiştir. Ufkun en yüksek noktasında iken doğrulmuş (5,6,7).Sonra yaklaşmış  ve inmiştir(8).Araları,iki yay aralığı kadar belki daha yakın idi (9).Kuluna vahyettiği (sözü ,oda muhammede)vahyetti (aktardı)(10) . Gözünün gördüğünü aklı yalanlamadı (11). Ey inkar edenler!gördüğü (kimse)hakkında onunla tartışıyormusunuz ?(12).(muhammed in cebraili ilk gördüğü bu değildi) Andolsunki o,cebraili sedr ağaçlarının sonunda bir başka İNİŞİNDE DE GÖRMÜŞTÜ.(13,14).Orada sığınılacak bir bahçe vardır.(15).sedr ağaçlarını bürüyen,bürüyordu.(16).Gözü orada kaymadıda ,aşmadı da(17).Rabinin büyük ayetlerinden (bir kısmını) gördü(18).”(53/necm s.1-18).

Görüldüğü gibi burada peygamberin ,cebraille karşılaşması ve bulyşması anlatılmaktadır.Bu,ilk defa olmayıp bir-kaç kez tekrar etmiştir.Ayrıca bu ayetlerin MİRAC la hiç ilgisi olmadığı ortadadır.Kur’an mirac taleplerini reddettiği halde (17/isra s.93) diyanet mealerinde (13,14,15).ayetler çevrilmeyip arapça ifadeler olduğu gibi bırakılarak KUR’AN,AHAD HABERLERE MEVZU RİVAYETLERE MAHKUM EDİLMİŞTİR.

(4):Tevhidi kur’an meali.ismail dinçer.İzmir.2016.Önsöz.s.8)

Daha Fazla

İktibas Çizgisi

İktibas Çizgisi Yönetici

İlgili Makaleler

5 Yorum

  1. Bu meal Hakikat makamından yazılmıştır. Siz hala Allah’ı gökte arıyorsanız yanlış yoldasınız. O heryerdedir ve tüm kainatı kendi enerjisiyle yani nuruyla kaplamıştır. İçe dönün içinizde arayın umarım bulursunuz. Sevgi ile…

    1. Bir örnek vermek isterim izninizle: Ömer Çelik, Ömer Nasuhi Bilmen, Elmalı Hamdi Yazır gibi on ikinin üzerinde hocamızın Kuran meallerini karşılaştırmalı olarak okuduğunuzda, birbirine çok yakın mealler olduğunu görürsünüz. Örneğin: Zariyat Süresi 5. Ayette, 12 hocamızın ortak meali şu şekildedir: Size va‘dedilen yeniden diriliş, hesap ve ceza kesinlikle doğrudur.. İsmail Dinçer hocamızın meali ise şu şekilde: Muhakkak ki size ne vaat ediliyorsa elbette doğrudur.
      Yeniden diriliş, ahiret, hesap günü Müslümanların inancının temelini oluşturur. Tevhidi Kuran mealinde ise buna yer verilmemiştir.
      Vesselam

      1. Aslında bir açıdan bakarsan ayetlerin anlamlarında demek istenen yine aynı mealler yine aynı hedefi gösteriyor sadece kelime farklılıkları var , “Muhakkak ki size ne vaat ediliyorsa elbette doğrudru, fakat ayetin mealine bakacak olursak ve biraz düşünürsek Allah tarafından Bize vaat edilen nedir?; kıyamet günü, sonsuz ahiret hayatı, yeniden dirilme, gibi anlam çıkıyor

  2. İndirilme kelimesini göklerden indirilme ile eşitleyip Hz Muhammedin gönlüne ya da bilincine gökten parça parça indirildi kısmını açıklamanızdan sonrasını okumaya devam edemedim Çünkü bugün bizlerin bile kolaylıkla download etmek indirmek kelimesini teknoloji dünyasında nasıl kullandığımızı aklettiğimizde göklerden inen bir şeyden bahsedilmediğini ilkokul öğrencisi çocuklarımızın dahi bildiği bir biliş seviyesindeyiz. Kaldı ki Allah kelamının bundan binlerce yıl önce indirmek kelimesini bugün bizlerin kullanımda nasıl farklı anlamda kullanıldığını ön göremeyip sadece gökten birşeyin inmesi gibi algılamak bana yaratıcımıza ve onun bizim algılayamadığımız sınırsız ilmine haksız etmek, kendi idrak eksikliğimizle konuya yaklaşmak gibi geldi.
    En doğrusunu her zaman Allah bilir. Onu hakkıyla bulmayı hakkıyla bilmeyi diliyorum tüm arayanlara.

    1. Sn.Erol.Allahın selami doğru yolda yürüyenlerin üzerine olsun.Indirilme kelimesi ile ilgili yorumunuzu okudum.
      İster indirildi ,isterse gönderildi denilsin insanın yaratıcısı Allahtan,kuluna gönderdiği sözler,mesaj dır konumuz.Allaha mekan isnad etmek istemeyenler ,belki bu hassasiyetle olsa gerek ,bedele kelimesini gönderildi olarak anlıyor olabilirler.
      Biz ise,Allah katının ,”bizim saydığımız günlere göre 1000 yıl olan bir gün kadar yüksekte “olduğu (kur’an) ifadesini,olduğu gibi kabul edip,tevil etmeden inandığımız için,indirildi demeyi kur’ana daha uygun bulduğumuz için böyle inanıyoruz.
      İster indirildi,isterse gönderildi denilsin sonuçta,okunan vahy ler,Allahın sözü diye inandığımız,kuranın iki kapağı arasında bulunan ilk süresi fatiha olan son süreside nas olan kitabın Allahtan biz kullarına gönderildiğine ve muhammed aleyhisselamin kalbine indirildiğine iman ediyoruz .
      Ves selam.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi Çekebilir

Kapalı