Şeytanın “Ben ki ateşten yaratıldım…” demesi ile başlayan bencilik/kavmiyetçilik/ırkçılık/ günümüze kadar devam etti. Sanırım kıyamete kadar devam edecek.
Peygamber efendimizin “Arap’ın, Arap olmayana; Arap olmayanın da Arap’a bir üstünlüğü yoktur…” düsturu ile ayaklar altına alınan kavmiyetçilik, hiçbir zaman tamamen yok olmadı.
Kimi zaman bölgesel alanlarda hayat bulsa da bu coğrafyalarda genelde rağbet görmedi. İslam Kardeşliği daha baskın oldu.
Son 150 yıldır Avrupa’dan gelen “Milliyetçilik/Ulusalcılık” akımına iktidar sahipleri kapılmış olsalar da halk nezdinde pek itibar görmedi.
Kavmiyetçiliğe güzel süslü elbiseler giydirilmiş olsa da “Milliyetçilik ırkçılık değildir…” güzellemeleri yapılsa da nihayetinde üç aşağı beş yukarı fikir, eylem ve sonuç itibariyle aynı şeyi ortaya çıktı.
Avrupa’da, derebeyliğe (köysel yönetimlere) kadar bölünmüş aynı dil, din ve ırk sahipleri için “Kavmiyetçilik/Milliyetçilik/Ulusalcılık” bütünleştirici bir unsur olmuştur elbet.
Ama dilleri, ırkları hatta diğer inanç sahiplerini bile “Ümmetçilik” çatısı altında toplamış bizim coğrafyada Kavmiyetçilik/Ulusçuluk rüzgârı bizi sadece bölüp ayrıştırdı, nifak tohumları serpti ve bizi birbirimize düşman etti…
Seküler yaşantısı olanlar Ulusçuluğa/Kavmiyetçiliğe sahip çıkarken; kavmiyetçiliğin bu coğrafyadaki olası yıkımlarını iyi bilen bilinçli Müslümanlar buna karşı çıktı.
Yaklaşık 100 yıldır kavmiyetçiliğe direnen İslami camialar, Ak Parti iktidarının son döneminde ciddi kırılmalar yaşamaya başladılar.
Hızlı bir sekülerleşmeyle beraber her geçen gün “Kavmiyetçilik” rüzgârına kapılanlar bir hayli fazla.
Bunda Ak Parti iktidarının etkisi büyük. Kavmiyetçiliğe din kisvesi giydirilip “Ümmetin tek kurtarıcısı biziz…” mantığı ile sürekli körüklenen hamaset sonucunda çoğu kişi farkında olmadan Kavmiyetçi bir tutuma sürükleniyor.
Ak Partinin dini motiflerle süslenmiş milliyetçiliğine tepki olarak Kürt İslamcılarda da Kürtçü refleksler ortaya çıktı.
Dün din ve namus konusunda hassas olan bazı Kürt İslamcıları LGBT, deizm/ateizm savunucusu HDP’li güruhla kol kola görmeye başladık.
Arap ve Fars Müslümanlarda da durum çok farklı değil.
Bu coğrafyanın din kardeşleri, saplandıkları Kavmiyetçilik batağında birbirine diş bilemeye başladılar ve her geçen gün aramızdaki nefret ve düşmanlık büyüyor.
Tüm umudumuz akıl sahiplerinde.
Önemli Not: Yukarıdaki yazı, yazarın şahsi görüşlerini içermekte olup, İktibas Çizgisi.com un yayın ve düşünce yapısını yansıtmıyor olabilir. İktibas Çizgisi olarak, kâr amacı gütmeyen yayın politikamız gereği okumaya değer bulduğumuz yazıları, takipçi kitlemizle buluşturmak için tam metin olarak yayınlıyoruz
