GenelYazarlardanYazılar

İnsan Olmak mı?İnsan Kalmak mı?

Başlığın bir soruya cevap mahiyeti taşıdığını ilk söz olarak beyan etmeliyim.

Sosyal medya kirliliği, her önüne gelenin edebi üslupla iddia sahibi oluşu, söz ustalarının her sözünün doğru zannedilmesine sebep olmaktadır.

Bu kelimeden hareketle “İnsan olmak mı? Sorusuna cevap arayalım. Çok tuhafıma geliyor. Sanki çok bilinmeyenli bir denklem gibi. Önce insana, insan ol! Deniliyor olması.

İnsan zaten her haliyle insandır. İlk yaratılışta ona verilen isimdir. Gerek takvayı öncelemiş olsa da ve gerekse fucuru tercih etmiş olsa da, insan insandır.

Tercihlerimizin bizi insan olmaktan çıkartmıyor oluşu bir gerçek olmasına rağmen.Nasıl oluyor da insana “ İnsan ol! Denilebiliyor? İnsanın hayvanlaşması, insana yakışmayan şeyler yapması insanı insanlıktan çıkartmadığı halde. Biyolojik yönüyle iyiyi de kötüyü de tercih eden insandır.

“Rabbin meleklere: ‘Ben çamurdan bir insan yaratacağım.’ demişti.Sad. 71

“İnsanı”  bir nutfeden/meniden yarattı. (Bir de ne göresin!) O (insan, yaratıcısına karşı) apaçık bir düşman kesilivermiş. (16/Nahl 4)

“Andolsun ki “İnsanı, kokuşmuş bir balçığın kuruyan çamurundan yarattık. (15/Hicr 26)

“Hani Rabbin, meleklere demişti ki: “Şüphesiz ki balçığın kurumuş çamurundan bir İnsan yaratacağım.” (15/Hicr 28)

“Andolsun ki, insanı süzülmüş çamurdan yarattık. (23/Mü’minûn 12)

Yukarıda verdiğimiz ayetlerden de anlaşılacağı gibi, İnsan yaratılışta evrelerden geçmiş olsa da İnsandır. Onun nasıl bir insan olması istendiği; yine vahiyle beyan edilmektedir. 2/2

Kulluk istenmekte.

Kulluğun kuralları belirtilerek. Allahtan başkasına kulluk etmemek şartı ile “Ana babaya da itaat istendiği, yakınlara yoksullara yetimlere göz kulak olmak, onları görmeyi gözetmeyi, dostça konuşmayı, namazı zekatı, yerden biten helal yiyeceklerden yemeyi içmeyi.

Şeytanın adımlarını takip etmemeyi, halkın arasında hükmetmek için kitabı bilmeyi, sarhoş edicilerden ve kumardan sakınmayı, infak ve sadaka vermeyi ilke edinmeyi, gerçeklemesi kuşkusuz olan güne hazırlıklı olmayı, sabretmeyi, gönülden teslimiyeti, doğru sözlülüğü, insanlara varlıkta ve yoklukta yardım etmeyi.

Seher vakitlerinde istiğfar ve duayı, elçilere inananlar onları destekleyenlerin Allah’ın dostu olduğu, nerede bulunurlarsa bulunulsun Allah’ın ipi (vahye) sımsıkı sarılmayı, öfkeyi kontrol etmeyi, insanların kusurlarını görmezden gelmeyi, hayatın çetin şartları ile sınandıklarında “ Allah sık sık ayetlerle vurgulamaktadır.

“ Allah,Bize yeter, o ne güzel yar ve yardımcıdır, demeyi, buna hakiki anlamda gönülden İMAN etmeyi.

Kitapla erken tanışma(Hidayet) ulaşıp, onu mutlaka insanlara açıklamayı / duyurmayı,( gizlememeyi) davet ve çağrıyı,

Emaneti liyakat sahibine vermemizi, hükmederken Vahiyle adil hükümler vermeyi,Allahtan başkasından, ondan korkuyor gibi korkmayı yasakladığını.

Her işimize Allah’ın tanık olduğunu, iyiliğin ondan, kötülüğünse kendi ellerimizle işlediklerimizden olduğunu, ilâahir.

Vahiyle beyan edilen konulara” Tam. “Yürekten. “Kuşkusuz” İMAN” eden, Salih insan, rabbine kulluğu önceleyen, insan da insandır, bunların aksine hareket edenlerde insandır.

İnsana insan ol, demeyi içime sindiremediğimi, bunun arka planında başka şeyler düşünülüp servis edildiğini tahmin etmekteyim. Zan ama zannım bu konuda ağır basmaktadır.

İnsan, insan olsun. Lakin nasıl insan olacak? İyi insan olsun. Akıllı olsun, temiz olsun hak hukuk bilsin gibi birkaç maddeye sıkıştırılmış bir tip üretme çabası olarak değerlendirmekteyim.

Burada hümanizmin devreye girdiği söz konusu edilebilir. Salt sevgici anlayış. İman yok. İnsan sevgisi esas alınarak üretilmiş bir dünya görüşü. Kimler girmemiş ki bu kulvara! Adı büyüğe çıkmış nicelerini görmekteyiz. ;
Sanki, Allah vahiyle bunlara yol göstermiş(!) Allah’ı yedeğine alıp yeni bir din üretenlerin bu yolda olması, sıratı Müstakimi terk etmeye değer bularak yeni bir akıma öncülük etmesi kabullenebileceğimiz bir şey değildir.

Dolayısı ile İnsan bilmez. Allah bilir. Allah bilir ve bildirirse ki; öyledir, ondan gelenlere İMAN etmeyen, yine insandır. Bazı güzel nitelikleri olsa da.

İman yoksa hatta bulaşıksa( iman kitabında olmayanlar varsa) yine Salih değil, teslimiyette sıkıntılı insandır.

“Ey iman edenler ile “ Ey iman etmeyenlerin farkı bilinmelidir.

İman olmadan yapılan tüm hareketler, ibadet cümlesi ile tespit edilememektedir. Kıymeti harbiyesi de olmamaktadır

Sözün özü; Herkes bilaistisna insan doğar. Lakin aileden, çevresinden, toplumdan aldığı bilgilerle yetinirse sıkıntılı arızalı eksik veya fazlası olan insan olur.

Eğer Allah’ın vahyi ile mücehhez olursa, donanırsa onu hayatının merkezine koyarak yaşamaya azmederse iyi insan olur.

Önce insan olun sloganı geçersizdir. Zaten insan. İnsana insan ol denmez.

Ama resuller gibi insan ol denebilir.

 

Neron da insandı. Marks da. Haccac da insandı. Lakin zalim insandılar. Adil insan olmak, Allahın insan için gönderdiği vahiyle olur/ oluşursa sorun yok.

Tolstoy, ”iyi insan kimdir?” sorusuna, önce ”kötülük ve kötü insan” hususunda mutabık olmak lazım demiş.

Peki, “kötü insan kimdir?” sorusuna;

Şu muhteşem cevabı verir:

”Kendi mutluluğundan başka hedefi olmayan insan kötü insandır.”

– İnsan olsan bu şekilde neye yarar.!!

Vesselam.

Daha Fazla

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi Çekebilir

Kapalı