Yirmi milyonluk metropolde. Onlarca il ve ilçede. Yüzlerce mahallede. Binlerce sokak ve caddede. Milyonlarca dairede. Trilyonlarca adımlarda. Sayısız konuşmalarda. Tokalaşmalarda. Hâl hatır sormalarda. Mega saatlik trafikte. Otobüste, metroda, metrobüste. Tramvaylarda. Hiper santigratlık akıllarda. Pencereden bakıyorum dünya bir sıfır önde!
Çağdaş kahkahalarda. Geri kalmış susmalarda. Tapınmalarında modernliğin dominant maymunluklarında. Sirk havuzlarında. Hayvan plajlarında. Buyurgan bulvarlarda. İnsansızlığın villalarında. Yamuk gökdelenlerde. Büyük işyerlerinde. Rezidanslarda. Büyük günahlar gibi yükselen avemelerde. Sıfırın altında binbeşyüzlerdeki davranışlarda. Pencereden bakıyorum dünya iki sıfır önde!
Sahte babacanlıklarda. Az sonra unutmak için konuşulan hallederiz tesellilerinde. Uzaklardan bir havlama sesi gibi duyulan sahtekâr çözüm önerilerinde. Her şeyde her konuda daha fazla kazanmak için kurulmuş domuzluk zihinlerinde. Ahlaklıymış gibi görünen ama sadece görünen ahlaksız ticaretlerde. Rakamlara tapan beyinlerde. Haramları dindarlıklara uygulayan ticaretçilerde. Küçüldükçe büyüdüklerini sanan kibir kulelerinde. Dayanakları gâvurluk olan tüm hâl ve hareketlerde. Tepeden inmeci merkez ve çevrelerde. Pencereden bakıyorum dünya üç sıfır önde!
Kapı arkalarında. Kuytu köşelerde. Nasıl daha fazla para kazanırım hesap kitaplarında. Kalleş ve alçak kapitalizmde. Gönülleri zehirleyen kredi kartlarında. Kutsal para sayma makinelerinde. Banka zikirlerinde. Faiz alıp vermenin huzurunu iliklerine kadar duyanlarda. Ayak üstü kandırmaya çalışanlarda. İhale kovalayan tayfalarda. Yakasını rakamlara kaptırmışlarda. Yamuk tıraşlarda. Süresiz sırıtışlarda. Hep atıp tutuşlarda. Daha fazla para verene insanlığını hemen satışlarda. İnsanlığını bankamatik gibi kullananlarda. Paraya göre insanlık yapma şovlarında. Kafalarında karanlık taşıyanlarda. Pencereden bakıyorum dünya dört sıfır önde!
Yoksulları aşağılayanlarda. İnsanlıksız kalp atışlarında. Kalpleri dolara kesmişlerde. Türk lirasının sadece lirasını sevenlerde. Mazlumların mazlumluğunu ortadan kaldırmak yerine onlara acıyanlarda. Acıları masal zannedip acı çekmişleri görünce esneyip uyuyanlarda. Makamı kutsallaştıranlarda kutsalları sıradanlaştıranlarda. Yere batarken göğe yükseldiğini zannedenlerde. Kendi mutluluğunu başkalarının mutsuzluğu üzerine kuranlarda. Başkalarının hakkını kendi huzuru için kullananlarda. Düşenlerin tutunacağı dalları tutunmasınlar diye kesenlerde. İmanlarını paraya tahvil edenlerde. Para için yapmayacağı şey olmayanlarda. Hak hukuk tanımayan ama haktan hukuktan bahsedenlerde. Ellerinde ayaklarında gözlerinde kalplerinde cehennem taşıyanlarda. Pencereden bakıyorum dünya beş sıfır önde!
Hayat mı, devam ediyor!
