GenelYazarlardanYazılar

Organize Hareketler..

Allah, insanı yarattıktan sonra, ona/ onlara hayatı kendi isteğine göre nasıl yaşamaları gerektiği ile ilgili yasalar / düzen koymuş, bu düzenin adını İslam olarak tamim etmiştir.

Yani ilk ” Nebi ve Resulle başlayan siyasal organizasyonun adının İslam olduğu gibi buna bir de Sırat-ı -Müstakim demiştir, en sağlam yol olarak takdim edilen “sıratın İslam ve müstakim olduğu, ilk elçiden son elçiye kadar değişmeden bize kadar ulaşmıştır.

Her ne kadar insanlar bu yolu dünyevi menfaatleri için yorumlarla sulandırmış olsalar da, dinin/ yolun aslı vahiy kitabında/ kitaplarında kayıt altına alınmıştır.

Bu kaydın son organizatörü nebi ve resul olan Muhammed (as)dinin/ hayat yolunun siyasi organizasyonunun şahsında şekillendiği bir vakıadır.

Dinin fert ve toplum hayatının tüm kurum ve müesseselerini tesiri altında bulundurduğu gerçeği yadsınamaz, ” Bir realitedir. Gerçektir.

Alak suresi ile başlayan yolun( sıratı müstakim) işaret taşları, kişi ve toplumun eleştirilmesi ile başlamaktadır. Eleştiri; eski alışkanlıkların terki, vahiyle yenilenmesi esasını önceler.

İlk inzal olan ayetlerin sosyal dokuyu yanlış yönde organize eden egemen kültüre ve hareket tarzınadır. Tapmam sizin organizasyonunuza. Vahyin yerine aklınızla, menfaatlerinizle, bozuk düzeninizin ilkelerine, siyasi hukuki insani(!) görüşlerinize, bu net bir tamimdir.

Yolun hiç bir yerinde buluşmayı önermez. Atalarınızın yorumlarını din edinmişsiniz, terk edemeyeceğiniz kadar derinleşmiş. Bu halinizle sizin organize ettiğiniz toplumsal hayat zulüm ve şirk esasına dayalıyken sivil itaatsizliği öncelemeyi öneren vahye uymayı, uygun hareket etmeyi, biz tapınma olarak görürken, şirk ehli ise bunun aksini tapınma/ itibar olarak görür. İki ayrı yolun yolcuları olunduğu gün gibi açıktır.

Rabbimiz Allah, yarattığı ve seçme serbestîsi verdiği insana yatırım yapmaktadır. Onda kişilik şahsiyet oluşturmak için vahiyle destekleyip, toplumsal yapının düzenlenmesini yatırım yapmak istediği insandan beklemektedir.

İlk adımda okutup öğretip eğitip, olumsuz düşünce ve davranışların terkiyle şahsiyet, kişilik inşa ettirmek istediğini vahyi bütüncül ve resulün hayata aksettirdiği uygulamalarda görüyoruz.

Bu uygulamaların başında, zihin devrimi veya yürek( kalp) fethi gelmektedir. Buna bağlı olarak kalp ile aklın ortak hareketinin vahiyle dizayn, tasarlanmış olduğu, organize olduğu, inşa ve ispat edilerek harekete dahil edildiği, gerçeği görmemiz gereken en güzel, en ciddi organizasyondur.

Düzenleme eylemi ( organik, fikri, eylemsel bütünlük, hareketler ve kişiler arası insicam ve toplumsal birlikteliğin ilahi öğreti tarafından beyan edildiği, kuran vahyinin şahadeti ile bilindiği inkarı mümkün olmayan realitedir.

Zihin devrimi yapan, kalp ve akıl dengesini kuran vahiy, toplumu ne ile nasıl değişeceğini, geçmiş toplumların olumlu ve olumsuz değişimlerinden örneklerle anlatmaktadır. Bireyin değişime mani olan düşüncelerini, davranışlarını, ön kabullerini, atalar kültünü şiddetle eleştirmektedir.

Bir fikrin düşüncenin değişimi, onun eleştirilmesi ile başladığı devamında yerine konması, inanıp iman edilmesi gereken konuların beyanı ilahi üslup ( vahiyle) tamim edilmektedir.

Geçmişin doğru bilgisi ile gelen vahiylerin yerli yerine konulduğu, onu takip eden inzal sürecinde geleceğin nasıl ve nelerle inşa edildiği/ edileceği, insanın keyfine bırakılmadan, bizzat Rabbimiz Allah tarafından, elçisinin şahsında, aynel yakin ve ilmel yakın olarak takdim ediliyor.

Bu organizasyonda görmezden gelemeyeceğimiz gerçeklerin, vahiyle bütünleşmiş şahsiyetin oluşumu ( sosyal siyasal iktisadi ailevi itikadi ibadi, hukuki sosyal dengenin( adalet) temini, uygulaması, oku emri ile başlayıp, dini ikmaline kadar geçen süreçte, sosyal siyasal hukuki organizasyonun ana ilkelerini en güzel örnek olarak takdim edilen resulün şahsında görmekteyiz. Ondan gayrisinin örnek verilmeyişi de ayrıca dikkate değer.

Vesselam

Daha Fazla

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi Çekebilir

Kapalı