
Ehl-i kitabın kestikleri yenilebilir mi?
Soru : Ehl-i kitabın kestikleri yenilebilir mi? Yahud ve Nasarayı hem de günümüz müslümanlarını Ehl-i Kitap kabul ettiğimizde sadece besmele çekmesi onu yenilebilir kılar mı?
Cevap: “(Resulüm) Sana kendilerine neyin helal kılındığını soruyorlar. De ki, size temiz olanlar helal kılındı. Bir de yırtıcı hayvanlardan olup, Allah’ın size öğrettiği ile eğitip yetiştirdiğiniz avcı hayvanların sizin için tuttuklarından yeyin ve üzerine Allah’ın adını anın. Allah’tan korkun doğrusu Allah’ın hesabı pek çabuktur.
Bugün, sizin için temiz nimetler helal kılınmıştır. Kitap ehlinin yemeği size helal sizin yemeğiniz de onlara helaldir. Mümin kadınlardan hür ve namuslu olanlar ile, sizden önce kendilerine kitap verilenlerden hür ve namuslu olan kadınları, -zina etmeden ve gizli dost tutmadan- mehirlerini verdiğiniz takdirde size helaldir. Kim imanı inkar ederse, ameli boşa gider. O ahirette de kaybedenlerdendir.”(5/4-5)
Ayetin son cümlesine dikkat edilmelidir “kim imanı inkar ederse“ burada kadın ve erkekte bulunması gereken Allah’ın iman olarak kabul ettiği bir hasletin bulunmasıdır. Eğer bu yoksa her ikisinin yaptığının Allah indinde bir kıymeti yoktur.
“Tüm işleri boşa gider ve ahirette de kaybedenlerden olur” buyurulmaktadır.
Genelde ehli kitabın kestikleri konusu bu ayetlere dayandırılmaktadır. Bu nedenle birkaç hususun açıklığa kavuşturulmasının gerektiğine inanıyoruz: Temiz olanlardan kasıt nedir? Kitap ehlinin yemeğinden neyi anlamalıyız? Kitap ehlinden neyi anlamalıyız?
Temiz olanlar ifadesi Allah’ın haramlığına dair Kur’anda bir hüküm koymadığı şeylerin tamamı ile sağ duyu ve aklı selim sahibi bir insanın temiz olarak kabul edebileceği, insan sağlığına zarar vermeyen şeylerdir. “Eşyada asıl olan mÜbahlıktır aksine bir delil olmadığı sürece”. Ancak yiyecek ve içecek konusunda haram kılınanlar temiz ibaresinin içine girmemektedir. Bunları kim ikram ederse etsin müslümana asla helal değildir.
“Diliniz yalana alışmış olarak şu helaldir bu haramdır demeyin. Helaller Allah’ın bu kitapta helal kıldıklarıdır. Haramlar da Allah’ın bu kitapta haram olarak saydıklarıdır“ (16/116) ayetini hep aklımızda tutmalıyız.
Kitap ehlinin yemeği helaldir derken İslam’ın kırmızı çizgileri unutulmamalıdır. Bir kısım İslam alimleri yemek konusuna onların kestikleri hayvanları da dahil ederek ehli kitabın kestiklerinin de yenebileceğini söylemişlerdir. Ayette bahsedilen sadece yemek konusu olmasına rağmen!.. Daha önce kesilen hayvanların yenilebilmesi için İslam’ın öngördüğü şartları dile getirmiştik. (6/118-119) Burada da gerek avladıkları gerekse boğazladıkları hayvanlar üzerine Allah’ın adını andıkları konusunda kesin bir bilgi olmamasına rağmen aksine fikir beyan etmenin doğru olmayacağı kanaatindeyiz. Ayrıca ayette geçen yemek ifadesinin İslam’ın açıkça haram kıldığı leş, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına kesilen hayvanların etlerini, üzerine Allah’ın isminin anılmadığı hayvanların etlerini ve şarap gibi insana sarhoşluk veren içecekleri kapsamadığı izaha gerek olmayacak kadar açıktır. Bu nedenle yemek konusuna kestiklerini de dahil etmenin mantığını anlamak mümkün değildir. Doğrusunu Allah bilir kaydıyla yemekten kastedilenin İslam’ın mÜbah saydığı doğal yiyeceklerden ibaret olduğunu söylemeyi daha uygun buluyoruz.
Kestiklerinin yenmemesi konusunda Hz. Ali (r.a) Necran Hıristiyanlarıyla ilgili bir haberde “Onlar hıristiyanlıktan sadece şarap içmeyi anlamışlar onların kestikleri yenmez“ dediği nakledilmiştir. Onlar şarap içmeyi anladıkları için böyle olunca, kitabın hükümlerini hayatından çıkaran zamane kitabilerinin dinden ne anladıkları üzerinde düşünülmelidir diyoruz.
Kitap Ehli denildiği zaman bu ifadenin mensubiyet bildiren bir üst kimlik ifadesi olduğunu, daha özele doğru çekerek Allah Kur’an’da ehli kitabın hepsinin bir olmadığını, çoğunun yoldan çıkan Kafirler ve müşrikler olduğunu, (3/75, 5/17, 72, 73, 82-85, 9/30- 31) içlerinden bir kısmının da gerçekleri görüp dinlediklerinde gözlerinin yaşla dolduğunu (5/83-85) ifade ediyor. Allah ayrıca Kur’an’da müşrikleri pislik olarak (9/28) tanıtırken onların işlerinden olan İçki, kumar, dikili taşlar ve fal oklarıyla şans arama şeytanın amellerinden murdar olan birer pislik olarak söz ediliyor. (5/90) Yine Allah kalplerinde hastalık olanların pisliklerini artırarak kafir olarak ölmelerini temin edeceğini bildiriyor. (9/125) Bunların hepsi üst kimlikte, kitap ehli olarak zikredilmesine rağmen ardından bunların da kalitelerine göre seçildiğini görüyoruz. Allah’a ve müminlere yakın olanlar 5/83-85’de vasıfları bildirilen kimselerdir. Allah’a şirksiz ve ahirete şeksiz iman eden ve salih amel sahibi olanlardır. (2/62 ve 5/69)
Meselenin esas can alıcı noktası şu an kendilerine ehli kitap sıfatını yakıştıranlarda bu özellikleri bulmanın ne kadar mümkün olduğudur. Çoğunluğunun hiçbir kitapla ilgisi olmayan, hevasını ilah edinen insanlar olduğunu izaha gerek görmüyoruz. Ayrıca kitap ehlinin, Yahudi ve Nasaradan ibaret olmayıp bugün bu tabirin içine kitaba sahip olan fakat kitapla ilgileri tartışılan ve de tartışılmayan Müslüman üst kimliği ile anılanların da girdiği bir gerçektir. Yani bugünün müslümanları da bu anlamda bir ehli kitaptır. Yaşadığımız dünyaya bakarak kitlelerin kitapla ilgisini görmeye çalışalım. O zaman konunun ciddiyetinin daha iyi anlaşılacağını umuyoruz.


