GenelYazarlardanYazılar

Şeriatsız İslam Olur Mu?

Toplum hayatını düzenleyip, idare etme ve yönetme talebi olan her dünya görüşünün bir şeriatı vardır ve olmak zorundadır.  En ilkelinden en gelişmişine kadar, toplu olarak yaşayan insanların aralarındaki ilişkileri düzenleme adına belirlenen yasa ve kurallara şeriat denir. Aziz İslam’ın da böyle bir talebi olduğunu, akılı başında her insaflı, okuyan ve düşünen insan bilir ve bu hakkı teslim eder. Şeriat-İslam, bu iki kelime ismiyle müsemma hale getirilmiş, özdeşleştirilmiş. İslam’ın aleyhine söz söyleyemeyenler veya onu direk karşılarına almaya cesaret edemeyenler kasıtlı olarak ‘Şeriat’ kavramını kullanarak, vermek istedikleri mesaj/imaj ‘kol kesen, kafa uçuran, taşlayarak öldüren’ size yaşam hakkı tanımaz, dünyanızı zindan eder denilmek istenmekte… ‘Şeriat’ bu ifadeyi, klişe şekliyle kullananların kötü bir maksadı var! O da İslam’ı kötülemek. Sanki, bu ülkenin yönetimi İslam şeriatiyle yönetiliyor gibi bir hava estirilmekte, ne kadar olumsuzluk ve musibetlerin sorumlusu bu din(şeriat)miş gibi davrananların gözlerinden kaçırdıkları, unuttukları veya manipüle ettikleri bir şey varsa, o da bu ülkede yüzyıldır ‘İslam şeriatinden’ zerre miktarı bir eserin olmayışıdır. ülkeyi yönetenlerin Müslümanın demeleri, o ülkenin yönetimini de İslami kılmaz ( bir meyhane çalıştırıcının Müslüman olması meyhaneyi meşru kılmadığı gibi) bununla birlikte, bizim halkımız yönetici “Ben Müslümanım” deyince İslam ile yönetildiğimizi zannetmekte. Oysa ki, 1. Dünya savaşından yenik çıkan Osmanlının yerine kurdurulan Türkiye Cumhuriyeti Kemalist şeriatle yönetilmekte. Aslında sorunun temeli, düğüm noktası da burasıdır; Batıdan apartılan, yamalı bohçaya benzeyen, bu milletin ahlakına, örfüne/kültürüne, fıtratına ve de dinine uymayan bu devşirme seküler şeriatır. Kötülüklerin ve musibetlerin üretildiği esas bataklık burasıdır, suçu ve suçluyu başka yerde aramak hedef saptırmak “cambaza bak” demekten başka bir şey değildir.

Kemalist şeriat olur mu demeyin. Şeriat; Arapça bir sözcük olup, (çoğulu “şerâyi”) kökünden “yol, metot, âdet, insanı bir ırmağa, su içilecek bir kaynağa ulaştıran yol” anlamına gelir ve hüküm koymak manasında kullanılır. Bu manasıyla şeriat nötr bir kavramdır, önüne veya arkasına ekleyeceğiniz tamamlamayla rengini belirler; Marksiz şeriatı, Yahudi şeriatı, Hıristiyan şeriatı, Laik-Demokrat şeriatı… şeriatsız herhangi bir din veya siyasal ideoloji olamayacağı gibi. İslam da şeriatsız olmaz.

Yıllardır bu ülkede şeriat tartıştırıldı ve tartışılmakta ama hiçbir zaman gerçek manada bu düşüncenin, temel ilkelerinde derinleşmesine, bilgiye ve bilgeliğine fırsat verilmeden, baskılar altında sadece sloganların konuşulduğu bir alan oluşturuldu. İslam’ın şeriatının hậkim olmasını isteyenler hep susturuldu, onlara imkận verilmediği gibi alan da tanınmadı. Şapka devrimi, harf devrimi, kılık kıyafet devrimi, istiklal mahkemeleri … daha düne kadar tesettürün yasaklandığını, hala İslam’i çağrışımı olan birçok terimin kullanılması bile yasak olduğu bu ülkede ‘Osmanlı Şeriatını’ ortadan kaldıranlar onun yerine kendi şeriatlarını hâkim kıldılar ve yaptıkları işi meşru göstermek için bütün kötülükleri yükledikleri bir Şeriat klişesi ürettiler. (Şeriat-İslam) Buna yükledikleri anlamdan meşruiyet devşirerekten kendi şeriatlarını zorbalıkla millete hậkim kılmaya çalıştılar…

Bundan dolayı, Kur’an İslam’ıyla boy ölçüşemeyenler, Kur’an dışı kaynakların İslam adına uydurulmuş bir yığın hurafenin içerisinden bazı ‘ricid’ şeyleri cımbızlayarak İslam ‘mış’ gibi sunmak en basitinden söylemek gerekirse ilim ahlaksızlığıdır! Burada şunu da ifade edelim ki, kendisini İslam’a nispet eden, devletler, gurup/cemaat ve bireylerin de bu işte etki payı yatsınamıyacak kadar olduğunu da teslim edelim. Zaten olumsuz hal ve hareketlerinin temel kaynağını da bu Kur’an dışı kaynakların oluşturduğunu herkes bilmekle birlikte ve hatta “sağır sultan” bile duymuştur. Hurafeleri kendilerine din edinmiş olanlara bakarak, bunun Kur’an’dan neşet ediyormuş gibi algılanması veya kasıtlı olarak İslam’a yaftalayıp saldırmak, onu kötülemek için ‘şeriat’ kelimesinin kullanılıyor olunması dikkatlerden hep kaçmaktadır…

Bizim toplumumuzda birçok kavram aslı mecrasından saptırılmış, içerisi boşaltılmış, farklı anlamlar yüklenerek tepe taklak edilmiştir. Ne yazık ki “ŞERİAT” kavramı da bu dezenformasyondan nasibini almıştır.

Bu konuyu tekrar kaşıyıp gündeme getiren, “Şeriat istemiyoruz, laiklik istiyoruz” diyen ilahiyatçı/tarihselcilere ve bu motto da gezinenlere de bir çift sözümüz var. ‘Sizlerin anladığı/benimsediği din sosyal hayata, kamusal alana dair sözü olmayabilir, sizler bütün ahkam ayetlerinin hükümlerini tarihsel olduğunu, günümüzde bir şey ifade etmediğini ve geçerliliğinin olmadığını inanabilirsiniz. Hatta Agnostik, Deis de olabilirsiniz. Bu sizin sorununuz ve bireysel olarak inancınız sizi bağlar, herkes inancından ve amellerinden dolayı hesap verecektir unutmayınız. Sizlerin acınası durumuz, yıllardır Kemalistlerin diline doladığı ve her fırsatta kinlerini ve nefretlerini kusmak için “kahrolsun şeriat, Türkiye laiktir laik kalacak” sloganlarına sarılıp üstelikte kendisini ‘ilahiyatçı’ olarak nitelendiren kişilerin seviyelerini bu kadar düşürüp dibe vurmaları en azından ayıptır, utanılası ve acınası bir durumdur. “Şeriat istemiyoruz” demek ne demektir? Kur’an’ın çerçevesini çizdiği İslam hukukuyla yönetilmek istemiyoruz demektir. İslam’ın ahlak hukukunu/şeriatını alacaksın, gerisini tarihsel deyip atacaksın. Bunu bu işlerle biraz ilgilenen, aklı azıcık çalışan hiçbir insana kabullendiremezsiniz. Eğer birilerinin dümen suyunda dönmüyor, bir yerlere mesaj iletmiyorsa.’ “… Yoksa Kitab’ın bir bölümüne inanıp bir bölümünü inkar mı ediyorsunuz? İçinizden böyle yapanın cezası dünyada rezilliğe düşmekten başka ne olabilir? Böyleleri ahirette de en şiddetli azaba çarptırılacaklardır. Allah sizin işlediklerinizden habersiz değildir.” (Bakara 85)

Adı İslam olan bazı ülke (Suudi Arabistan, Afganistan, Pakistan vb) ve gurupların (İşid, El Kaide, Boko Haram ve Tarikatlar vb) insanlık ve İslam dışı yapıp ettiklerine bakıp da Aziz İslam’ı bunlarla aynı kefeye koymak, onlarla bir tutmak ve kıyaslamak İslam’a yapılacak en büyük iftira ve kötülüktür. Bunların adının önüne veya arkasına İslam’ı eklemekle gerçek İslam olmadıklarını herkes bilmektedir. Şunu da belirtelim ki, hiç kimsenin yorumu din olamaz, o yorumu beğenip beğenmemek, İslam’a uygunluğunu veya uyumsuzluğunu şer’î delillerinizle ortaya koyarsınız, isteyen alır isteyende reddeder. Mezheplerin ortaya çıkışı da zaten böyle olmuştur… onun için mezhepler din değildir!

Bu dinin sahibi Allah’tır ve onun uygulayıcısı Nebi (as)’dır. Medine İslam devletini Allah resulü ve ondan sonra gelen halifeleri hangi şeriat ile yönettiler? Herhalde laiklikle değildi! Muhammed as bizim örneğimiz ve önderimiz o olduğuna göre, O da İslam şeriati ile hükmederek yönetiyordu elbette. Şu ayetler ona hitap ederken aynı zamanda onun nezdinde Mü’minim diyenleri de ilzam eder.

“Sonra seni Emr (imiz) den bir şeriat üzere kıldık. Sen ona tâbi ol, bilmeyenlerin isteklerine tâbi olma! “(Câsiye, 18)

“Sana da Kitab’ı, hak ile, kendinden önceki kitapları doğrulayıcı ve onların üzerine şahit olarak indirdik. Sen de onların aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen hakkı bırakıp da onların arzularına uyma. Sizin her biriniz için bir şeriat ve bir yol belirledik. Allah dileseydi hepinizi tek bir ümmet yapardı…” (Maide 48)

O “Dini dosdoğru ayakta tutuverin ve onda ayrılığa düşmeyin diye Nuh’a vasiyet ettiğini ve Sana vahyettiğimizi, İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya vasiyet ettiğimizi sizin için de şeriat kılıvermiştir. Ancak, Senin kendilerini çağırdığın şey, müşriklere ağır gelmektedir. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve içten Kendisine yöneleni hidayete erdirir.” (Şura 13)

Bunlar gibi Kur’an’ı Kerimde daha birçok “Allah’ın indirdiğiyle hükmet” emrinde ayetler var. Bu ayetlere rağmen bu hukuku reddetmenin getireceği bedeli/sonucu siz ilahiyatçılar olarak herkesten daha iyi bilmeniz gerekir. Yok, biz akademisyeniz diyorsanız o başka. Çünkü akademisyenden âlim olmaz, âlim olmayanın da fetvasına da itibar edilmez… Vesselam

Daha Fazla

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi Çekebilir

Kapalı