GenelYazarlardanYazılar

“Elhamdülillah Ramazan Geldi” aa Yine mi Geldi?

( Bu Kuran diri olanları uyarıp korkutmak ve küfre sapanların üzerine sözün hâk olması için indirilmiştir. Yasin.ay.su.70 )

Değerli kardeşlerim, ben bu kardeşim söylemini iki türlü anlıyorum birincisi karındaşlık kardeşliği, ikincisi iman kardeşliği. Ben hitap ettiğim sizleri iman kardeşi addederek değerli buluyor, kardeşlerim ediyorum. Karındaşlık kardeşliğine gelince hemen hemen yüzde doksanı habil kabil kardeşliği gibidir, bu yüzde doksanı dünya mal ve menfaati için birbirleriyle kavga içinde hatta birbirlerini öldürebiliyorlar da işte ben bunları kardeş değil karındaş olarak görüyorum.

Son zamanlarda şöyle bir söylem duyuyoruz, “hey gidi hey, nerde o eski ramazanlar” evet evet de güzel de soru, neden böyle olduğunu sorgulamamız lâzım, bugünkü vahim durum yaşayışımız neden böyle oldu. Biz müslümanım diyenlerimiz kitabımız Kuran’ı dilimize göre okuyup anlamamız, asırlardır bilmediğimiz dilden kafa sallayarak dinledik, on bir ayı kaldırdık bir kenara koyduk, bu ramazan ayını da günahlardan kurtulma, arınma ayı olarak kutsadık, kutsadık da kutsadık, ee sonuç ortada.

Allah cc buyuruyor.

(Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için sizden öncekilere farz kılındığı gibi sizede oruç farz kılındı. Bakara .su.ay.185) 

Kimlere, ben müslümanım diyenlere, hiç bir mazereti olmayanlara sonra değineceğim . Şimdi Elhamdülillah ramazan geldi diyenler ne kadar memnun olup sevinerek severek Elhamdülillah diyorlar, Allah cc emrettiği gibi kendilerini nefsani arzularından, yemekten içmek ten, bakışlarını konuşmalarını ölçülü kullanıp zorluk sıkıntı çekselerde ah of demeden kendilerini alıştırıyorlar. Namazlarını da kılıyorlar, ayın sonunda da sevinçle bayramlarını da Elhamdülillah yapıyorlar. Elbette böyle olunca eski ramazanlar güzel oluyordu. Mazereti olup tutamıyanlar , tutmayanlar oruç tutanlara saygı duyuyordular,  yemek, su, sigara gibi ihtiyaçlarını saklanarak gideriyordular.

İstanbul’da bizim mahallede Rumlar vardı, onlar bile saygı duyuyordu, iftara geç kalanlara oruçlarını açmak için ikramda bulunuyordular, Bayramımızı tebrik ediyor, hatta çocuklara da hediye alıyordular, ben şahidim.

Önceleri iftarlarda öncelik fakirlere verilirdi, maddiyatı olanlar çocuklara bayram harçlığı verirlerdi, giyecek alırlardı, sevgi saygı vardı, tevazu, sıcaklık vardı.Ramazanın bitişi herkesi hüzünleştiriyordu, ya kısmet diyordular ne kadar da güzeldi değil mi, bu günlerde kıyıda köşede az da olsa böyle iman kardeşlerimiz var elbette ve onlar sevinerek Elhamdülillah ramazanın gelmesine de seviniyorlar, çok şükür diyelim, Allah cc bu gibilerin sayılarını artırsın İnşallah.

Gelelim ” Aaa! Yine mi geldi” diyenlere, bugün gerile gerile ben, bizde müslümanız diyenler, kalubelâda söz verip, sonra sözlerinden dönen Allah cc, asi olan döneklerdirler, bu çocuğumuz karındaşımız, akrabamız da olsalar onlar dönektirler. Kimse kusura bakmasın, bu islâm dini biz inanıp iman edenlerin tapulu malı gibidir, hatta daha da değerlidir, buna inanıp iman ederek diyorum ki hiç ama hiç kimseler efendim bende müslümanım deyipte bizim sahiplendiğimiz dinimizi hafife almasınlar, vicdanları varsa da almamalıdırlar, bu memlekette ezandan rahatsız olan utanmazlar var.

Önceleri az çok ezana saygı vardı, ezan okunurken masalarda kâğıtlar ters döndürülürdü, okey taşları gazeteyle kapatılırdı, şimdilerde oyuna devam, adam abdestli oynuyor, ezan okunuyor yandakine yerime bak, abdestim var, bir koşu da kılıp gelelim, zaten çoğunlukla camiler, kahveler yan yana komşu olmuşlar, Müslüman bir koşuda geliyor bıraktığı yerden devam.

Burada Maun süresinin son ayetini hatırlayalım.

( Vay o namaz kılanların haline onlar kıldıkları namazlardan gafildirler)

Ramazan gelince, okkalı okkalı zamlar, hileli bozuk mallar, vallah billah yeminler dükkan sahipleri çoğunlukla sakallı, takkeli ezan Allah’u Ekber koşa koşa camiye bozuk mallar satan mı dersin, kavga, şikayet, soygun akla gelen her münâsebetsizlikler dolu, arkasından “Elhamdülillah ben de müslümanım” vay uyanıklar, vayyy! zaten sizlerde son zamanlarda bu rezilliklere şahit oluyorsunuz.

Burada hanımcıklarımızada değinmeden geçmek olmaz, has has hocalarımızdan bazılarını  çok çok seviyorlar onların fetvalarına bayılıyorlar, Kuran öyle demiş, Nur Suresinde şöyle yazılmış bunlar ne modern hocaları, ne modern hanımcıkları hiç alakadar etmiiiiyooor!

Modern hocalarına sorular soruyorlar, hocam saç boyasam, tırnak dudak boyasam, botoks, dövme, burnumu beğenmiyorum dahası da var… has hocaları bunlara dünyalık olarak çareler arama çabasındalar ayetleri presliyor, eğiyor büküyorlar, bayağı çaba harcıyorlar, nede olsa ünlü alimler! Efendim sağ olsun lar, var olsunlar! Ben müslümanım diyen hanımlar gezi yerleri olan AVM ‘lerin vitrinlerinde gördüklerini  hemen komşularına, komşu komşu falan AVM’ de şu moda elbiseyi, bluz aldım, Elizabet Taylor, Sharika giyiyor, hanımcıklarımızın ayaklarında Nayki, Reebok spor ayakkabıları, çoğu ünlü ünlü markalar, paralarda büyük büyük patronlara gidiyor, onlar da Filistinliler’e  Mescidi Aksaya’yı yıksınlar. Öteki hanım hanımımlar ” Ay deme, komşu bende gideyim, birer takım alayım”  ya ya, ne müslüman hanımlarımız var, hele düğünler, hele düğünler…. teşhir yeri, körpecik kız yavrularını da âdeta ateşe atıyorlar, on dört on beş flörtsüz olmaz, ha ha hi hi sonra evlilik, ardından boşanma rekorları.

İşte  bu gibiler tabiki yine mi Ramazan geldi diyecekler,  ay ay ne sıkıcı diyecekler.Bunlara çok ta şaşmamak lazım, bunlar daha neler neler yapıyorlar.

Bu günlerde bir seccadeye basma olayı var , Buna da şaşmamak lazım bu  “Aaa! yine mi Ramazan geldi” diyenlerin zihniyeti. bir zamanlar camilere at bağladılar. Beni hayrete düşüren ben de müslümanım deyip te sakallı baş örtülü olanların senelerdir sakala baş örtüye savaş açmış zihniyetlilerin, zihniyetsiz rozetlerini yakalarına takan sakallı baş örtülülülere ne ne ne demeli bunları da Allah cc havale ediyorum.

Ben elbetteki Allah cc ‘nun sistemi dışında laikmiş demokrasiymiş, yok şuymuş buymuş , kabul etmem, etmemiz mümkün değil, lâkin bütün dünyayı yönetenler huzuru bozmak, sömürmek, halkları fakirliğe düşürmenin peşinde. Son zamanlarda onları da takip ediyoruz,

Türkiye’ nin üzerinde oynanan oyunları, eski sömürülen Türkiye’ yi tuşa getirmenin, hileyle entrika, yalanla eski Türkiye hayallerine hem içten hem dıştan büyük gayretler büyük çalışmalar var, artık gizlisi kapaklısı kalmamış, bu millete atın dışkısından arpayı toplayıp kızgın saçın üzerinde kızartıp yiyen, yediren zihniyet terörün teröristlerin dış güçlerin emrine girmişler, selâm durup aferin bekleyenler var.

Ben on beş  sene milli görüş teşkilatlarında hizmet yaptım, ama ne hizmet, yeri geldi temizlik yaptım, yeri geldi terlik temizledim dizdim, çivisini vidasını çaktım, musluğunu tamir ettim, camilerimize hâk geldi, batıl zail oldu lehvaları asılıydı, amaç laik düzene karşı olmaktı, ne yazık ki köprülerin altından çok sular aktı, hakla para menfaat birbirine karıştı.

Ne yazık, ne hazin ne üzücü ki, bugün Milli Görüşün kurucusunun temsil ettiği partinin kelle başı yedili terör odaklarıyla beraber olmuştur. O olmuş olabilir, satın da alınabilinir, ben hala onu alkışlayan şakşakcılara, (Vay o namaz kılanların haline onlar kıldıkları namazlar dan gafildirler Yunus.su.ay.100.) ” Yazıklar Olsun! ” ‘dan başka diyeceğim yok, şunu da ekleyeyim, koyun oldukdan sonra çobanın yol göstermesine  zaten uymaktadırlar.

Evet değerli iman kardeşlerim, günümüzün menüsü bu, ister aval aval bakılsın, ister yenilip yutulsun, sözüm hâk edenlere.Ben geriye dönüp bakıp düşündüğümde Elhamdülillah epey bir şeyler öğrendim diyordum, bugün görüp duyduklarım ömrüm olursa daha çok şeyler görecek öğrenecek kanısına varmış bulunuyorum.

Bugün hanımına hâk hakikati anlatıyorsun olmuyor olmuyor, oğluna kardeşine akrabana komşuna arkadaşına anlatıyorsun olmuyor olmuyor, aynı yaşayış, müslümanların çoğu inançlarını, hurafe, masal, hikâye üzerine bina etmişler.Bunu söküp atmaları, yerine hâk, hakikati koymaları, bu da  kitabımızı  dilimize göre okuyup öğrenmek, amel etmekle olması lazım.

Eee, bu da zor geliyor, bugün içine düşdüğümüz  durum bundan ibarettir.

( Bir topluluk kendi nefislerindekilerini Allah’ın gönderdiği vahiylerle

değiştirmedikçe Allah ‘da onların hallerini değiştirici değildir.Rad.su.ay.11)

Şuraya bir  parantez açarak, yazıma devam etmek istiyorum.Bu günlerde televizyonları istilâ aden Ramazan entel hocaların dolduruyor,  damarlara dünyalık arzu edenlere yaranma yarışmasına giriyorlar, efendim sağ olsunlar var olsunlar! Bayağı da gayret sarfediyorlar, ayetleri bayağı presleyip, eğip büküyor arzulara göre hazırlıyorlar çok çok sevgili Değerli! Entel hocaları, papyonlu, gravatlı fularlı Kuran’ı Kerim-i güzel okuma yarışmaları düzenliyorlar,okuyanların jüri üyeliklerinde bulunup, yanlış okuyanları düzeltiyorlarmışlar, sanki Kuran bunun için indirilmiştir, onlar da modaya uymuşlar, Eee ne diyelim,Allah cc her şeyi görendir,  bilendir.

Bugünkü içinde bulunduğumuz durum çok çok  vahim, at izi it izine karışmış buna göre Allah cc cenneti de cehennemi de insalar için hazılayacak, hâk edenlerin dünyadaki yaşam tercihlerine göre muamele göreceklerdir.

Değerli iman kardeşlerim aramızda yüz yüze gelip hasbihal ettiklerimle Bana gösterdikleri değer, saygı, yaşama gayreti direnci vermiştir. Yüz yüze gördüklerim ve görmediklerim yazar iman kardeşlerimi de çok çok seviyorum, hepsinden Allah cc razı olsun inşallah, sevgilerimi sunuyorum.

Değerli iman kardeşlerim ben hayat yükünü altı yaşlarımda sırtımda, kardeşlerim elimde, çoban değneğimle mesuliyeti âdeta sırtıma yüklemişim bu mesuliyet meğer ne ağırmış, belimi çok büktü, üstüne üstlük bu Avrupada’ da yaşamak hiç ama hiç kolay olmadı.Ben hakka, adalete değer veren bir kişiliğe sahibim, bu Avrupa’dakilerin yüzde doksanının bir bakış açısı vardır, burda yaşayıp görmek lâzım, gün geçtikçe ezilmişlik psikolojisine düşersin.

Şunu da söyleyerek yazımı bağlamak istiyorum. Değerli iman kardeşlerim gerçekten çok yoruldum, son zamanlarda sağlık sorunlarımda üstüne eklenince müsadenizle yazılarıma ara vermek istiyorum.

Yaklaşık kırk seneyi geçti bu çatı altına gireli, bugün Elhamdülillah iyi ki girdim diyorum, sebep olan lardan Allah cc inşallah razı olur.

Tabii bu kırk sene zarfında köprülerin altından çok sular aktı, ben bu dünyayı bir kalbur gibi görüyorum, süzüle süzüle devam ediyor, geride kalanlar hakka sarılıyorsa ki ben öyle görüyorum, Elhamdülillah diyorum. Şu ayetle yazıma son vermek istiyorum.

( Ansızın hiç farkına varmadığınız bir sırada size (ecel) azab gelmeden önce Rabbinizden size indirilenin en güzeline Kuran’a uyun.Zumer.ay.55)

Değerli okurlarım Allah cc Kitabı Kuran’nına gönülden iman edenlere selâm olsun. Bu yazı elinize geçince bayram olmuş olacak, ben nice nice sağlıklı bayramlar rabbimden niyaz ediyorum.

Selâm ve Dua ile

Daha Fazla

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir