GenelYazarlardanYazılar

İslam Dininin Kolaylığı

Sami Öz- İktibas Çizgisi Ekim sayısı

Allah kimseye gücünü aşan bir sorumluluk yüklemez. (2-Bakara 286)

 Allah size zorluk çıkarmak istemiyor. Ancak sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor ki şükredesiniz. (5-Maide 6)

Kur’an’da ki Din’le, mezheplerin anlattığı Din karşılaştırıldığında ikisi arasındaki büyük farkı gören kimi insanlar; “ Din bu kadar kolay olur mu?” şeklinde eleştiriler yaparak, Kur’an’da ki dini savunanları nefsanilikle ve dini kendi rahatlarına uydurmakla suçlamaktadırlar. Bu davranışlarıyla Kur’an’ın ayetlerinden ne kadar habersiz olduklarını göstermektedirler. Çünkü Kur’an’a göre dinimiz aynen Hz. İbrahim’in dini gibi kolay ve güçlüklerden arınmıştır:

 Allah yolunda gerektiği gibi cihad1 edin. O sizi seçti. Dinde size bir zorluk yüklemedi. Bu atanız İbrahim’in milleti2. O, daha önce de şimdi de sizi Müslümanlar olarak isimlendirdi. Resûl, size tanık olsun, siz de diğer insanlara. Öyleyse salâtı ikame edin, zekâtı yapın ve Allah’a sımsıkı bağlanın. O, sizin Mevla’nızdır. Ne güzel Mevla ne güzel yardımcıdır. (22-Hac 78)

1- Gayret gösterin, çaba harcayın; bütün gücünüzle çalışın.

2- Yolu, sünneti, inanç sistemi, yaşam biçimi. 

Allah’ın bizlere gönderdiği din, insanın yaratılış fıtratına özdeşleştirdiği en uygun dindir. Kur’an’da yüzlerce ayette Allah’ın bize göstermiş olduğu kolaylıklarından ve merhametinden bahisle anlatılır. Fakat nedense geleneksel dinin temsilcileri olan mezhepçi yaklaşım Allah’ın bize rahmetinin neticesi olan kolaylıkların anlatılmasını “dinde yozlaştırma” olarak algılamakta, kendi uydurdukları zorlukları ise topluma; “takva, dine saygı ve bağlılık” olarak sunmaya çalışmaktadırlar.

 Ramazan ayı ki: İnsanlar için hidayet rehberi olan, doğru yola ileten, doğru ile yanlışı birbirinden ayıran; apaçık kanıtları içeren Kur’an o ayda indirildi. Sizden, kim bu aya erişirse savm/siyam yapsın.1 Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, sizin için zorluk değil kolaylık diler. Allah, belirlenen günlerin sayısını tamamlamanızı ve size doğru yolu gösterdiğinden, Kendisini yüceltmenizi ister ki böylece şükretmiş olursunuz.

(2-Bakara 185)

1.Oruçtutsun.                                          Allah, sorumluluğunuzu hafifletmek ister. Çünkü insan zayıf yaratılmıştır. (4- Nisâ 28)

Mezhep inancı mensupları “Kur’an öyle yüce, öyle mübarek bir kitaptır ki; bizim gibi aciz insanlar, Kur’an’ı ne kadar uğraşsa anlayamazlar” şeklinde izahlarla, ilk anda övüyormuş gibi göründükleri Kur’an’dan aslında insanları  uzaklaştırmaktadırlar. Muhatabı sadece insan olan bir kitabı, eğer kendisine gönderilen insan okuyunca anlayamayacaksa peki kim anlayacak. O’nu gönderenin sahibi Allah şayet insanların içerisinden bir sınıfa veya bir gruba gönderecek te, o sınıfta yer alan insanlar okuyup diğerlerine anlatacak ve öğretecek olsaydı, “gerekli gördüğü her konuda kitabında detaylı bilgiler veren Rabb’imiz” bu kadar önemli bir konuda, böyle bir sınıfın insanlara tanıtımına yer vermez miydi?

O’nu anlaşılmaz kılanlar “Kur’an’ı anlamak zordur, hatta imkânsızdır” diyenlerin tabii ki başka düşünceleri vardır. Kur’an anlaşılmaz olunca kitleler, mezhep imamlarına ve şeyhlere teslim olacaklardır. Çünkü kendilerine göre anlaşılması zor olan Kur’an ancak; imamlar, şeyhler ve diğer din adamları için çok kolaydır. Dolayısıyla siz de ancak bunları rehber edinir ve eserlerini okursanız doğru yolu bulabileceğinize inanırsınız.

Kur’an’ın anlaşılması zor kabul edilince, Emevi revizyonu ve Abbasi ilavelerinin de dine ait olup olmadığı sorgulanamayacaktır. Çünkü tüm bu ilave katkılar ancak Kur’an’ın hakemliği ile ortaya çıkabilir. Kur’an’ın anlaşılmaz ve zor olduğunun ilanıyla, Kur’an’ın hakemliği elinden alınıp mezheplere verilince, mezheplerin bizzat kendisi olan Emevi-Abbasi patentli çelişki ve zorluklar, halk üzerindeki hegemonyalarını devam ettirebilecektir.

Kur’an’ın anlaşılmasının kolaylaştırıldığını ifade eden bir çok ayet vardır. Aşağıdaki sadece Kamer Süresinin dört ayetinde, aynı sözlerle dört kez tekrarlanmaktadır:

Ant olsun ki Biz, Kur’an’ı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. Var mı öğüt alıp düşünen? (54-Kamer 17, 22, 32, 40)

Kur’an birçok cahil bedeviye ve bilgine olduğu gibi, tüm insanlığa hitap etmektedir. Üstteki ayetten anlayacağımız gibi Kur’an insanların öğüt alması için kolaylaştırılmış bir kitaptır. İnsanlar anlamadıkları kitabı rehber edinerek nasıl öğüt alabilir? Kur’an’ın anlaşılmaz olduğunu iddia etmek, tüm bu ayetlere ters düşmektedir.

Bu mezhepçi anlayışa, günümüzde çok satan veya hediye edilmiş olan “Tam İlmihal Saadeti Ebediye” kitabından örnek verebiliriz. Kitabın yazarı Hüseyin Hilmi Işık, Kur’an’ı okuyanlara şu uyarıları yapar: “Seyyid Abdülhakim Efendi, kuddise siruh buyurdular ki: İbadet, emirleri yapmak demektir. Kur’an’ı Kerim’i, hutbeyi okumak ibadettir. Bunların manasını anlamak emir olunmadı. Bunları anlamak ibadet değildir. Kur’an’ı Kerim’i anlamak için yetmiş iki yardımcı ilmi ve sekiz temel ilmi öğrenmek lazımdır. Ancak bundan sonra Kur’an’ı Kerim’i anlamaya istidat hasıl olup, Cenab-ı Hak nasip ederse anlayabilir. Herkes anlamalıdır demek, dine müdahale etmek demek olur. Kur’an’ı Kerim’i anlamak için istidadı çok olan on sene, orta olan elli sene çalışmak lazımdır. İstidadı az olanlar ise yüz sene de anlayamaz. Şeriatta ilim diye faideli bilgilere denir. Faideli ilim, Saadeti Ebediyye’yi elde etmeye yani Allah’ın rızasını kazanmaya vesile olan ilimdir ki bunlara İslam bilgileri denir.”

Bu kitabı dikkatle okuyanlar, Hüseyin Hilmi Işık’ın Kur’an’ın anlaşılmaz olduğunu ispatlamak için gayretini; “Sizin ne haddinize Kur’an’ı anlamak” dediğini kavrayacaklardır. Işık, kişileri kurtaracak olanların “fa ideli bilgiler” olduğunu söyleyerek, Kur’an’ın anlaşılmaz olduğunu açıkladıktan sonra başvurulacak kaynağa işaret eder. “Fa ideli bilgiler” tamlamasının Hüseyin Hilmi’nin kitabı “Saadeti Ebediyye” ismiyle aynı cümlede geçişi, Kur’an’ın yerine neyin okunması gerektiği konusunda kitleleri aydınlatmış olacaktır!

Oysa Kur’an’ın geliş sebeplerinden biri Allah ile aramıza konan putları, ilahları, rahipleri, ruhbanları, kutsallaştırılmış insan sınıflarını kaldırmaktır.

 Dikkat edin! Halis din yalnızca Allah’a aittir. O’nun yanı sıra veliler edinenler: “Onlara, bizi Allah’a daha yakın bir seviyeye yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz.” diyorlar. Allah, hakkında tartıştıkları şey için hükmünü verecektir. Allah, yalancı ve azılı nankörleri doğru yola iletmez. (39- Zumer 3)

Ayette de görüldüğü gibi Allah’la aralarına aracılar koyanlar, bu aracılığı Allah’a yakınlaşmak için kullandıklarını iddia ederken. Allah, dinin yalnızca kendisine ait olduğunu söylemektedir. Kur’an’ın yanına insanların yazdığı kitapları koyarak dini reform yapmaya çalışanlar, Allah’ın dini ile çelişkiye düşenlerdir.

 Yukarıda konuyla ilgili ayetlerle de destekleyerek anlatmaya çalıştığımız gibi Yüce Rabb’im bizimle iletişim kurduğu, bize hayat rehberimizi sunduğu Kitap’ında ahiret sınavını kolaylıkla kazanmamızı sağlayacak olan reçetemizi akıl sahibi her kulun anlayacağı kolaylıkta açıkladığını bildirmektedir.

Bize düşen ise; Bu güne kadar zihnimizi dolduran, yoran ve kirleten tortulardan beynimizi arındırarak, kuluna bu kadar değer veren ve kurtuluşumuz için bütün kolaylıkları önümüze seren Allah’ın ipine sımsıkı sarılmak olmalıdır.

Daha Fazla

İktibas Çizgisi

İktibas Çizgisi Yönetici

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi Çekebilir

Kapalı